“Veriniz, yeni enerji kaynağınız” ya da “veriniz en önemli değeriniz” gibi sözleri sıklıkla duyuyoruz. Açıkçası ben de defalarca tekrarladım bu sözleri. Gene defalarca verdiğim örnek üzerinden devam etmek gerekir ise: “bir maden misali, verinizi de ortaya çıkarmanız ve işlemeniz gerekir”
Firmalarımızın büyümesine paralel olarak farklı uygulamaları devreye alıyoruz. Gerek bu uygulamalardan gerekse dış dünyamızdan aldığımız veri bizlere ne tür sorumluluklar getiriyor:
- Verinizin Doğruluğu: Biraz uygulamalarınızdaki ek kontroller ile biraz da veri alış süreçleriniz ile çözülmesi gereken bir sorun. Ama ileride karşılaşma ihtimaliniz olan çok daha büyük problemlerin de kaynağı.
- Tutarlılık: Farklı uygulamalarda farklı tipte ve detayda verinizin tutulması olarak özetleyebiliriz. Farklı tipte olması bir şekilde çözülebilir bir problem ama değişen bir verinizin başka bir uygulamada değişmeden kalması ya da tamamen yanlış veri girişi ile olan değişimler başınızı çok ağrıtacak.
- Ana Veri Yönetimi: Tutarlılık denince bahsetmeden geçemeyiz. Örneğin müşteriniz olarak sizi arayarak adres değişikliğini bildirdim. Dolayısı ile CRM sistemlerinizde adresim güncellendi ama operasyonel sistemlerinizde hatta faturalandırma sistemlerinizde halen değişmemiş olabilir. Basit mi geldi? Peki bankalarımızda dahi bu sorun ile karşılaşıldığından bahsetsek?
- Güvenlik: Güvenlik denince hepimizin aklında ilk olarak siber güvenlik, daha net belirtmek istenirse de, Hacker’lara karşı alınan önlemler geliyor. Haklısınız da. Ama verinizin güvenliğine birkaç örnek ile detaylandıralım:
İç kullanıcıların hatta yazılımcılarınızın tüm sistem üzerinde haklara sahip olması ve yanlışlıkla(!) verinizi silmesi, kopyalaması
Donanımsal arızalar nedeni ile verinizin kaybolması, yedeklerinizin kullanılamaması
Gerçek verinizin test amaçlı kopyalanması, test sonrasında da kullanılmaya devam edilerek yayılması
Testlerin gene yanlışlıkla(!) ana sistemleriniz üzerinde yapılması.
- Süreklilik: Farklı nedenlerden dolayı erişiminizin kısıtlanması ve de uygulamalarınızın çalışamaması. Donanım kaynaklı nedenlerden tutun da doğal afetlere kadar genişletilebilinir.
- Performans: sürekliliğe paralel olarak istediğiniz verinin bir türlü elinizin altına gelememesi ya da çok geç gelebilmesi.
- KVKK: yukarıdaki birçok maddeyi içeren bunlara ek sorumluluklarda getiren anlatmaya buradaki satırların yetmeyeceği kanunlarımız.
Özetle verinizin doğru zamanda, doğru yerde ve doğru şekilde karşınıza gelmesi gerekiyor ki, karar destek sistemlerinizden fayda sağlayabilin ya da başta dediğimiz üzere verinizden değer elde edin.
Diyelim ki yukarıda tüm sorunların üstesinden geldiğiniz tamamlandı mı? Hayır tabi ki. Veri birleştirme, veri düzenleme, veri tekilleştirme işlerini de hallettiniz peki şimdi tamamlandı mı? Gene Hayır. Buradan sonra veri ambarları, analitik ve raporlama başlıkları altında yeni bir dünyaya yelken açıyorsunuz. Ama bu dünya karar destek sistemleri, makine öğrenmesi, yapay zeka, geçmiş veri analizleri, what-if analizleri ve gelecek tahminleme gibi saklı hazinelerin olduğu bir dünya.
No responses yet