Son yılların en çok konuşulan konusu -biraz da pandemi nedeni ile artarak ta devam etti: “Dijital Dönüşüm”. Ne dijital dönüşümdür? Ne değildir? Ne yaparsak dönüşürüz? Son zamanlarda en sık karşılaştığım tartışmalar. Dijital dönüşümün ne olduğunu ve tarihi gelişimini sanırım artık ezberledik. Bu konularda fikir birliği olmasına rağmen gerek yapılan projelerde gerekse anlatımlarda en çok gözüme batan ise dijital dönüşümün belirli bir projeye indirgenmesi ki bana göre proje başarısızlığının da en büyük nedenidir.

Genelde bir danışman olarak incelediğim ya da dinlediğim bazı dönüşüm projelerinde örneğin bir CRM ya da e-ticaret projesinin sırf arka planda pek çok entegrasyon ve yeni iş süreçleri içermesinden dolayı bu şekilde lanse edildiğine şahit oluyorum. Bu hatanın belki de en büyük sorumluları, bazı teknolojileri çok fazla öne çıkaran büyük teknoloji şirketleri ve onların satış taktikleri olsa gerek.

Kendi tecrübelerimle belirtmek isterim ki ülke olarak teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Hatta bazen fazla yakından. Zira birçok firmada en son teknolojiler en son sürümler ile çalışmakta. ERP, CRM, BI, BPM ne ararsanız var. Hatta birkaç tane farklı marka/modelde olduğunu bile gördüklerim oldu. Malumunuz bu teknolojiler aslında sadece isim olarak var. Peki tüm bu “üç harfli” teknolojileri bir firmanın içeriyor olması yeterli mi? Hayır, bu sizi aslında sadece “Dijital” bir firma yapar.

İron Man’i biliyorsunuz değil mi? Giydiği koruyucu zırhta binlerce teknoloji var. Ama sonuçta siz bu teknolojileri birbirleri ile doğru bir şekilde konuşturamazsanız bir faydası olur mu? Hedefe ateş edeceksiniz, hız ölçer, görüntü tanıma, tahminleme vs birçok sistem işin içine girmiş ama bir veri diğer sistem tarafından algılanmıyor ya da gecikmeli olarak alınabiliyor. Yani dijitalleşmişsiniz ama henüz dijital dönüşümü gerçekleştirememişsiniz. Aynı şekilde firmanızı farklı teknolojiler ile donattınız ama üretilen veriniz firmanızın damarlarında serbestçe (tabii ki güvenlikli olarak) dolaşabiliyor mu?

Keskin nişancılar, uzun mesafe atışlarında rüzgarı, hedefin hızını ve hatta dünyanın dönüşünü dahi hesaba katarlar. Ve buna ek olarak tüm bunları kullanacak bir kişi. Şimdi sizin firmanızda hedefi vurmak için uygulamalarınızdan verileri alıp anlık olarak analiz edebiliyor mu? Bunları kullanıp algılayacak, eğitimli insan kaynağınız var mı? Yoksa mühim olan hedefi görmek diyerek tüm paranızı dürbüne mi yatırdınız?

Veriniz en kıymetli değeriniz ama kıymetli olması için öncelikle onu işlemeniz gerekiyor. Bunun için yapmanız gerekenler, teknolojiler, uygulamalar, kısıtlamalar ne aklımıza geliyor ise burada tartışacağız, soru ve önerilerinizi bekliyorum:

www.veristratejileri.com

Tags:

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.